6 Eylül 2013 Cuma

Gerçek Bir Varoluş Hikayesi...

Gebzespor bu sezon 3. lig 2. grupta son sırada kalarak amatör lige düştü. 500 kadar Gebzespor taraftarı geçtiğimiz cumartesi akşamı meydanda toplanarak "kutlama" yaptı. Satır aralarında protestonun yer aldığı bu kutlama,taraftarın takımına sahip çıkma gösterisiydi. Gebzespor son 5 senedir bu sıkıntının içine düştü...Transfer yasağının gelmesi ile birlikte kötü gidişat başladı... Gebzespor taraftarı Emre Konak bize ulaştı ve hikayelerini anlattı.

"2. Lig'den düştüğümüz sezon taraftar olarak bir slogan başlattık HERŞEYE RAĞMEN BİR ADIN KALMALI idi... Biz bu cümlenin arkasında 3 senedir duruyoruz....Kulübün suyu bitti sırtımızda su taşıdık...Yemeği bitti insanlar evlerinde yemek yapıp getirdiler...2 sene tamamen altyapıdan gelen kardeşlerimizle oynadık...O gençlerimizin cebine günü geldi harçlıklarını biz verdik...Çünkü idmanlara gelecek paraları dahi yoktu...

3 sezon önce takım gölcüksporla sezon maçı hazırlık maçına gittiğinde ramazan günü yanlarında ne bir başkan ne bir yönetici sadece bizler vardık...O gün oyuncularımıza su ve terlerini silmelerini için havlu veren gölcükspor taraftarı halen gözlerimizin önünde...

Bizler...99 senesinde kaybettiğimiz kulüp müdürümüz Baba Tarık  (Tarık Özer)'e verdiğimiz sözün arkasındayız....Oynayacak stadımız olmasa da, giyecek formamız kalmasa da, oynatacak futbolcumuz bulunmasa da, gerekirse boş bir arsada, kendi taraftar formalarımızla, çıkartacağımız amatör lisanslar ile sahaya çıkacağız. Şu an taraftar olarak bunu düşünüyoruz... Bu sene sahaya çıkartacak takımımız olmazsa, gerçek olarak tribünden arkadaşlarımızdan lisans çıkartıp sahaya öyle çıkacağız...
Türkiye'de armasında menekşe olan tek takım Gebzespor'dur....Gerçek mor menekşedir... Armanın tam ortasında sarı çizgiler bulunur...Güneşi temsil eder o çizgiler....Bizler de yaktığımız meşalelerle o ışığı söndürmemeye çalışıyoruz..."


NOT:Bu yazı bana ait değil sadece futbola olan tutkuyu anlatan harika bir yazıdır.
Tutkumuz Futbol'dan alıntıdır.

5 Eylül 2013 Perşembe

Bir Sol Daha

Sol bek arayan Beşiktaş bana göre son iki yılın en isabetli transferlerine imza attı ancak bu sol bek olayı gerçekten karışık .
Sol bek için ilk aday Alexader Büttner adı gündeme geldi.Genç Hollandalı Vitesse forması giyerken Trabzonspor'un transfer listesine girmiş ancak alınamamıştı yaklaşık üç ay sonrada Mancester United'a transfer oldu .
Forma giydiği maçlarda ileri geri oynayabilen içeri girip şut atan ve yorulmak nedir bilmeyen bir bek görüntüsü verdi.
Beşiktaş bu transfer için ne kadar uğraştı bilinmez ama elinde bulunan İsmail Köybaşı ve Uğur Boral'ın sakatlıkları geçmeye yakınken  kiralık formülü en mantıklı olandı bana kalsa sol bek tamamen gereksiz bir transfer olacaktı.
Çünkü ellerinde bir de geçen yıl çok istedikleri Gökhan Süzen vardı .
En son Corinthians kulübünün Flamengo  takımınında kiralık olan  yedek sol beki  Ramon de Moraes  Motta' da karar kıldılar .
Beşiktaş yeni transfer sisteminde scoutların izleyeceği futbolcuların alınacağı ayrıca teknik direktör Bilic'in önerilerinin dinleneceği söylenmişti.
Peki bu Ramon transferi kimin işiydi scoutların mı yoksa Bilic hocanın mı ?
Eğer scoutlarınsa daha genç daha potansiyelli bir sol bek bulunamaz mıydı  ?Mesela benim aklıma hemen Santos takımından Emerson geldi.Genç ileri geri oynayabilen iyi şut atan bir bek .
Daha iyi gözümüzde canlanması için Daniel Alves'in sol bek versiyonu diyebiliriz zaten görünüş olarak da benzemekteler.
Sadece almak için oyuncu almak, bu kadar yarımın yapılması, scout ekiplerinin kurulması ve bir takıma üç tane sol bek varken bir tane daha transfer yapılması nasıl bir profesyonelliktir sorarım size.
.

3 Eylül 2013 Salı

Hayırlı Olsun

Bir transfer sezonu daha sona yaklaşırken ben yine aynıyım yine karamsar , yine mutsuz.
Neden bu kadar saçma transferler yapılır ya da neye göre bu transferler yapılır ilginç.
Ancak iki sezondur Beşiktaş gerçekten bu konuda en iyi akım bunu da söylemek  gerek. 
Bir iki fire verseler de en akıllı işe yarar transferler onlarda.Ancak bir sol bek almalarını mantıklı bulmuyorum çünkü çok iyi bir İsmail Köybaşı bu takımı ve Milli takımımızı uçurur Uğur Boral ve Gökhan Süzen diğer tercihler.Bu dönemde sakatlıklar için biraz sabredilmeli ve yabancı oyuncu alınmamalı. 
Zaten yabancı oyuncu kısıtlaması başlı başına bir saçmalık.
Trabzonspor iki sezondur oyununa uygun bir forvet alamadı gerçekten tuhaf.
 Göz boyamak için iki free transfer ile Bosingwa ve Malouda takıma kazandırıldı ancak gerçek ihtiyac olan son vuruş golcüsünü alamadılar .Ayrıca transfer için ismi gecen futbolcularda zaten Trabzon'un işine asla yaramayacak oyunculardı .
Galatasaray ise büyük kulüp havasında Bruma transferini yaparak artık büyük yıldız adaylar bizi tercih ediyor mesajı verdi. Ancak kendi yıldız adayı Emre Çolağı harcadı farkında değil.Ayrıca Amrabat ile Bruma arasında çok büyük farklar olduğunu düşünmüyorum bakalım bu oyuna nasıl yansıyacak. Ama Bruma büyük bir potansiyeli olan bir oyuncu bunu da unutmamak gerek  bunu iki yıl içinde görmüş olacağız.
Bir transfer sezonu daha böyle sona yaklaşmakta ve günü kurtarma transferlerinin yapıldığı ancak gerçek ihtiyacların karşılanmadığı bir transfer sezonu oldu menajerler cepleri doldurdu yöneticiler birazcık işini gördü hayırlı olsun bakalım.

26 Ağustos 2013 Pazartesi

Volkan Patladı

Kendi armasını taşıyan bir futbolcuya yapılan hakaretleri , tesis çıkışlarında darp edilen kaleciyi,gelirken omuzlarda giderken tek başına bırakılan futbolcuları gördük.
Peki sadece aldıkları para karşılığında futboldan başka bir hayatları yok mu bu futbolcuların ?
Onlar sadece futbolun kölesi mi ?
Taraftar olarak beğenilen bir futbolcunun takımda uzun süre oynamasını rakip formayı ise asla giyinmemesi istenilir.Evet öyle futbolcular vardır ve özel kabul edilir ;Bülent Korkmaz ,Cemil Usta, kısa bir süre başka takımda oynasa da Baba Hakkı...
Semboldür bu isimler takım ile özdeşleştirilir takımın ruhunu taşıdıklarına inanılır.
Son zamanlarda profesyonellik ön plana çıktı çünkü futbol artık zevk değil bir endüstri halini aldı.
Dozer Cemil (Usta) :"Ben Trabzonspor kaptanıyım nasıl başka bir kaptanın arkasında forma giyeyim." diyerek Trabzonspor'dan hiç ayrılmamıştır.
Takımlar ile futbolcular ve futbolcular ile taraftar arasında güçlü ancak saygının ve sevginin çok yoğun olduğu zamanlardı.
Günümüze gelindiğinde sürekli sonuç odaklı sürekli tüketime yönelik ve ötekileştirmenin fazlasıyla yaşanıldığı bir futbol döneminde yaşamaktayız.
Bu yüzden futbol bir hobi olmaktan çıkar ve sadece kazanma duygusuna dönüşür sadece kazanmanın olduğu yerde ikinci bir duyguya yer vermek zordur.
Dün akşam bir futbolcu ağlayarak sahadan ayrıldı.
Peki Avrupa da görünce kınadığımız ırkçılıktan ne farkı var bu olayın ?
Bir oyuncuyu beğenmeye bilirsiniz evet benim görüşümde Volkan'ın bencil ve takım oyunun olumsuz etkilediği yönünde ancak bunu çözümü ulusal kanal önünde takımını taraftar olarak küçük düşürerek olmamalı.
Bu durumu gören bir başka futbolcu neden senin formanı giysin ya da neden senin için mücadele etsin ki o senin paralı askerin değil sevdiğin sporun başrol oyuncusu.
Ayrıca sen ne kadar taraftarsın ki karşıdan mükemmeliyetçi bir tavır bekliyorsun?
Stadyum önünden  korsan alış veriş yaparsın takımından üç kuruşu esirgersiniz ,  rakiplerinden çok daha ucuz kombine biletlere burun kıvırırsın ama iş konuşmaya gelince en öndesin.
 Sevgili taraftar böyle bir dünya yok ve en önemlisi futbolu bu kadar küçük düşürmeye  kimsenin hakkı yok eğer o eski dönem futbolcuları sahada görmek istiyorsak önce onlara o saygıyı o sıcaklığı vermeniz gerek  vermemiz gerek  yoksa baş rolü iyi olmayan bir filimin konusu iyi olsa da kim neden izlesin .





24 Ağustos 2013 Cumartesi

Akigoların Sonu

Neden Hamza Hamzaoğlu Milli takımlarda yardımcı antrenör oldu ?
 Cevap aslında çok zor değil çünkü Fatih Terim görevi bıraktıktan sonra görev büyük ihtimalle Hamza hocaya bırakılacak
Ancak zor durumda bırakılan ama bunu hiç problem etmeyen birileri var ortada o da  Akhisar Belediyespor .
Hocaları artık başka planlar peşinde yolunu tekrar çizerken Akhisaspor bu durumdan gayet mutlu çünkü Hamza hocanın milli takıma gitmesine en çok sevinen Akhisar yönetimi.Peki ligin daha başında böyle bir kararın alınması nasıl bir etki yapacak ?O takım nasıl maçlara hazırlanacak ?
Ya da o oyuncu nasıl motive edilecek bunları kimse sorgulamıyor.
 Çünkü Akhisar küçük bir ilçe takımı ne olacağı çok önemli değil aslın da Türk futbolunun gerçek problemi bu biz sürekli önem sırasında üstleri hedefliyoruz onlara değer veriyoruz onları besliyoruz ancak futbolda temek önemlidir alt yapı Anadolu kulüpleri önemlidir belki de Akhisarspor bu yıl küme düşecek ancak herkes mutlu Hamza hoca nasıl Fatih hocanın teklifini kabul etti orası da biraz meçhul ancak kesinlikle iyi bir şeyler vaad edildi ki böyle bir şeyi ikinci adam olmayı kabul etti .Sonuçta ünü kurtarmak için bir şeylerden vazgeçtik geçen sezon inanılmazı başaran Akhisara bir oyun oynandı ama alan razı satan razı söylenecek pek bir söz yok ...

23 Ağustos 2013 Cuma

Fiyasko

Transfer olayının bu kadar başarısız olunması boşa harcanan paralar , tribünde oturan yıldız futbolcular. Fenerbahçe neden Alper Potuk transferini yaptı neden daha ofansif bir orta saha almadı ?
Trabzonspor neden iki yıldır aradığı forveti bulamamakta ve göz boyamak için transfer yapmakta?
Şampiyon olan Bursaspor'dan neden hiç bir eser kalmadı ?
Aslında bunların hepsi araştırmadan düşünülmeden verilmiş kararların sonucu.
Kısaca Trabzonspor gider Janko'yu alır ancak kanat futbolu oynamaz ise bu transfer fiyaskodur.
Fenerbahçe 8 orta saha oyuncusu kadrosunda bulundururken bunların birinin oyunda beyin görevi görmemesi fiyaskodur.
 Bursaspor daha iyisini yapabileceği halde  neden Civelli transferini yapar çünkü menajerlerin parmağı vardır.
Transfer zor bir iş değildir sadece sistem işidir.
Eksik bölgeni belirlersin oyun tarzına uygun seçenekleri önüne koyarsın ve uygun olanı transfer gerçekleştirirsin.
 Çok büyük bir ihtiyaç yok ise alt yapıdan yetenekli bir oyuncunu değerlendirirsin.
Trabzonspor'un ihtiyacı olan forvet tarzı yerden hızlı ve son vuruşu iyi olan bir golcü örnek vermek gerekirse Asamoah Gyan, Bobo  gibi futbolcular ancak forvet transferinde hala başarılı olamamış bir Trabzonspor var.
Fenerbahçe varlık içinde yokluk  çeken bir kulüp ekonomisini nereye harcayacağını bilmeyen parasını savuran ama ihtiyacına karşılık bulamayan bir takım olmakta devam etmekte .
İyi bir forvet arkası takımın tamamen yapısını değiştirebilir ancak 8 aynı tip oyuncu olması olumsuz etkilemekte.
Ayrıca Bruno Alves iyi bir oyuncu güçlü bir oyuncu ama ilk önce Beşiktaş'a 3.5 milyon euro karşılığında teklif edilmesi sonrasında Fenerbahçe'ye 5 milyon euro karşılığında transfer olması da düşündürücü .Daha neler göreceğiz kim bilir.


22 Ağustos 2013 Perşembe

Yeni


Futbolda gazetecisinden taraftarına menajerinden futbolcusuna herhalde en çok sevilen kelimedir YENİ  .
Yeni hoca yeni sezon yeni stadyum  yeni transfer yeni sözleşme.
Ancak futbolda istikrar neden yok sözü ile yeni kelimesi aslında çok yakın ve sürekli bir ilişki var 
.Milli takımda yeni hoca arayışı ve bir de futbolda yeni bir futbol terimi geçici teknik direktör 
.Uzun vadeli düşünülerek anlaşma yapılan bir hafta önce kesinlikle Abdullah Avcı ile birlikteyiz mesajı verildikten hemen sonra Fatih Terim ile görüşme yapılması Türk futbolunun yerini göstermekte dalgalı ve istikrarsız bir yapıyı ortaya koymaktadır.
Zaten baştan yanlış olan  yetersizi bir ismi teknik direktör yapmaktı daha kötüsü ise onu yarı yolda bırakmaktı yani bizim her işimiz olduğu gibi bu iş yarım kaldı yarım adımlarla ilerlemeye devam etmekteyiz.Fatih Hoca zaten sezon sonu Galatasaray'dan ayrılacak ya da Aysal tarafından yeni anlaşma yapılmayacak çünkü dünyaca ünlü bir hoca hevesi ve her hayalini yerine getiren bir başkan olan Aysal  hoca adayını belirlemiştir bana göre ise bu isim Capello.
Yani yeni sezonda yine yeni isimler yine inişler çıkışlar mayısı göremeyen futbol takımlarımız taraftar olayları ile kavrulur gideriz çünkü biz yarımız  yenilikçiyiz kendi kendimize uğraşır dururuz...