2 Haziran 2017 Cuma

O Yıl Bu Yıl Mı?

  Son dönemlerine bakıldığında kulüp başkanlığına seçilmiş iki deal başkan ismi Fikret Orman ve Muharrem Usta. Birisinin adı Usta birisi yaptıklarıyla Usta. 2017-2018 futbol sezonu dört büyük futbol takımı ve Türk futbolu için çok heyecan verici bier sezona dönüşebilir. Tabii ki Galatasaray ve Fenerbahçe kendi elleriyle lige bir adım geride başlayacak. Nedeni ise yönetici grubu farkı.  Acaba nasıl daha iyi oluruz, nasıl daha çok sponsor buluruz, iyi futbolcuyu nasıl ucuza transfer eder, maksimum fayda alırız diye yol çıkan Usta ve Orman ekibine karşı, ben bilirim, ben yaparım, en iyisi budur diye yola çıkan Özbek ve Yıldırım ekipleri. Beşiktaş'da rota biraz daha Avrupa'ya dönmüş durumda. İki sezon başarılı oyun, her anlamda gelişen bir kulüp var. Artık hedefler yükselecektir. Futbolun düşman kardeşleri ise çok para harcayarak emeklilik kuyruğunda ki futbolcuları rüya tatil sunmak için ülkemize getirecektir. Bu sezon aslında Trabzonspor için iyi bir fırsat olabilir. İyi bir havanın yakalanacağı sinyalleri ikinci yarının başında verildi. Belli ki doğru şeyler yapılırsa devamı gelecek. Bir marka nasıl parlatılırın örneğini en iyi Başka Usta iş hayatında bize sundu. Bu sezon her şey başarı için uygun izleyeceğiz ve göreceğiz.
   Peki Ersun Hoca buna hazır mı. Ligin ikinci yarısına çok iyi başlayan bir takım nasıl son maçlara doğru bu kadar amaçsız futbol oynamaya başladı.  Çok net bir cevabı var. İşine gereken değeri vermeyen bir hocanın yapboz tahtasıdır Trabzonspor. Yusuf Yazıcıyı kanatlarda oynatmak, bir anda çift forvete dönmek, gol atmasa da iyi niyetiyle oynadığı maçlarda küstürülen Rodallega ve  38 maçta 5 gol atmış bir forveti oynatma çabası. Oynadığı futbol ile göze hoş glen ceza sahası etrafında tek paslar ve hızlı paslaşmalarla lige renk katan bu takımın hocası acaba doğru kişi mi ?

  Aslında o sene bu sene olabilir. Trabzonspor'un rakibi herkesten önce kendi içinde ki yapı. Başaraya aç bir şehir, vizyon sahibi bir yönetim, ekonomisi iyiye doğru giden bir kulüp, hedef Avrupa diyen bir Beşiktaş, kendilerini yiyen Galatasaray ve Fenerbahçe , en önemlisi  soru işareti olan bir Ersun Yanal.

Sadece Doğru Oyun

  Aslında Avrupa futbolu takip edilince nedeni hemen anlaşılmakta. Neden Beşiktaş iki sezonda bu kadar ilgi ve alaka ile takip edildi. Çünkü oyunun esas amacı olan golü düşünen ve en kısa zamanda rakip kaleye giden bir oyun anlayışına sahip olduğu için. Top kaybında hemen sonra pres ile kazanılan top kısa paslarla rakip kalede pozisyona dönüşmekte. Oyun basit hızlı, teknik kanat oyuncuları ve top kontrolü yaparken kendini belli eden mıknatıs ayaklı orta saha oyuncuları.

   Ya diğerleri ne yapmakta.  Tek silahı kontra atak futbolu olan ve aman gol yemeyeyim zaten bulursam atarım diyerek futbola ihanet eden teknik direktörler. Evet sadece defans yaparak ve rakibi durdurarak başarı elde edildi. 2004 yılında bir  Yunanistan gerçeği var hemen aklımıza gelen ama nerede şimdi o Yunanistan ve Otto Rehagel'in diğer başarıları. Ama futbolun gerçeklerini uygulayan ve ona ihanet etmeyen futbolun değerlerini yükselten gerçek antrenörler ve takım ruhları hep bir kültür olarak yaşamakta. Real Madrid'in bir sezon boyu sadece defansif bir yapı ile sahada yer alması ya da Barcelona'nın sıfır pozisyona girerek maç bitirmesi pek mümkün değil. Hücum yaparsan ve topu ilerde tutarsan gol yemezsin. Futbolun mantığı aslında basit topu paylaş, mücadele, keyif al ve rakibi yok et.

  Yeni sezondan bazı korkularım var. Fenerbahçe gibi bir büyük kulübün sadece sonuç alabilir miyim acaba mantığıyla Türk Futboluna en büyük ihaneti aşılamaya çalışan bir futbol adamını takımın başına geçirmekte. Hem de bu isim futbolumuza golcülüğüyle geçmiş yıldız bir isim. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor gibi takımların her zaman iyi futbol, hızlı taktiksel bir oyun ortaya koyma zorunlulukları vardır. Yoksa kendi içimizde maçlar oynar televizyonlar da da  marka değerimizi kendimize ikna etmeye çalışırız. Elimiz de hücum futbolunun mucidi bir isim değildir Şenol Güneş. Sadece futbolu ihanet etmeyen doğru oyunu oynatan, oynatmaya çabalayan bir hocadır. Çünkü istediği sadece güzel oyundur.